YRD.DOÇ.DR.ENVER ARAS EMEKLİ ÖĞRETİM ÜYESİ

YRD.DOÇ.DR.ENVER ARAS EMEKLİ ÖĞRETİM ÜYESİ

HAZAR'DAN ARAS'A earas7660@hotmail.com

GÜNEY AZERBAYCAN'DA TARİH İLMİNE KISA BİR BAKIŞ 1 --2

23 Ocak 2022 - 20:51 - Güncelleme: 27 Ocak 2022 - 10:34

GÜNEY AZERBAYCAN'DA TARİH İLMİNE KISA BİR BAKIŞ 1 --2
(...) Servan Kavyanpur, ;Tarih-i Umumi Azerbaycan [Umumi Azerbaycan Tarihi]
adlı eserinde, Seyyid İsmail Vekilî Azerbaycan Piş Ez Tarih ve Pes Ez An [Tarihten Önce
ve Tarihten Sonra Azerbaycan] adlı eserinde, Profesör Mehrin, Tarih-i Ermenistan;
[Ermenistan Tarihi] adlı eserinde, Artur Kristen Sen ;İran Der Zeman-ı Sasaniyan; [Sasanîler
Zamanında İran] adlı eserinde, Doktor Perviz Natil Hanleri, Tarih-i Zeban-i Farsi; [Fars
Dilinin Tarihi] adlı eserinde, Fransalı alim R. Girşmen ;İran Ez Ağaz Ta İslam; [İran;ın
Evvelinden İslam';a Kadar] adlı eserinde, Doktor Mehemmed Cevad Meşkur, ;Partiha ya
Pehleviyan Kadim" [Partlar ve Kadim Pehleviler] adlı eserinde, Madların / Medlerin ve
Partların Âri Nejad olduklarını, kök itibariyle asil bir soy olan Fars olduklarını, kesin bir dille
gerçek olduğunu yazmaktadırlar.
         Halbuki olay, tarihî belgelere göre, bunların dediği gibi değildir. Tarihi belgeler,
Güney Azerbaycan Türklerinin ve Orta Asya'dan gelip bu bölgeye yerleşen bitişik / eklemeli
dil kullanan çeşitli kavimlerin; Aryaların, bu bölgeye gelmesinden üç bin yıl önce burada
yaşadıklarını ortaya koymaktadır. Türkler de bu büyük coğrafyada, Aryaların / Ârilerin bu
bölgeye gelmesinden önce çeşitli devletler kurmuş ve bölgeye hakim olmuşlardır.
Bitişik / eklemeli dilli halklar, Âriler, İran'a geldikleri zaman burada yaşayan Farslar,
Beluçlar, Glikler gibi çeşitli halklar ile kaynayıp karışmış, bir arada kardeş gibi yaşamışlardır.
Buralarda konuşulan bitişik / eklemeli dil, muhtelif devirlerde Orta Asya';dan gelen yeni Türk
akınlarının etkisiyle de gelişmiş ve güçlenmiştir.
Seyyid İsmail Vekilî, ;Azerbaycan Piş Ez Tarih ve Pes Ez An" [Tarihten Önce ve
Tarihten Sonra Azerbaycan] adlı eserinin 52. sayfasında,t;İntişar Âryanha Der Necad-ı İran;
[Aryanların İran'a Gelip Dağılması Hakkında Kitap] bölümünde ;Avesta kitabından aldığını
söylediği 16 ülkenin adını zikretmekte ve Âryanlar';ın İran'a gelerek çeşitli yerlere dağılıp
yerleştiklerini kaydetmektedir. Bu yerler, bugünkü Horasan, Farsların yaşadığı kesimler,
Mürü, Afganistan ve Hindistan';ın kuzeyi vb. bölgelerdir. Görüldüğü gibi buralar
Azerbaycan';dan çok uzak yerlerdir. Bu bölgelerde gerek Azerbaycan, gerekse Azerbaycan';ın herhangi bir yerinin adına rastlamak mümkün değildir.
Lâkin bütün bu olayları görmek istemeyen Seyyid İsmail Vekilî, eserinin 47.
sayfasında şöyle yazıyor: "Aryaların en önemli akrabaları Madlar / Medler (Midyalılar),
Parslar ve Partlardan ibaret idiler. Bu üç akraba halk, geçmiş tarihi devirlerde büyük devletler kurmuşlardır. 2 ' Vekilî ve başka çağdaş İran tarihçilerinin dayandıkları esas kaynaklardan biri de Fransız R. Girşmen';in İran Ez Ağaz Ta İslam' [İran';ın Evvelinden İslam'a Kadar] adlı eseridir. R. Girşmen, Farsça';ya tercüme edilen eserinde, adı geçen tarihçilerin tam aksine bir fikir ileri sürmüştür. R. Girşmen Farsça';ya tercüme edilen eserinin 2. faslında ise, ;Vorude İraniyan; [İran';a Gelenler] başlığı altında, Aryaların milattan önce birinci bin yılın evvellerinde İran bozkırlarına akın akın gelmeleri de mübalağalı bir şekilde anlatılmıştır. Bu iddia da R. Gırşmen';in fikirlerine terstir. Yani, taraflı ve yanlış tercüme edilmiştir.
          Bu yazı, Tebrizli / Kirişli tarihçi, yazar Prof. Dr. Mehemmed Taki Zehtabî';nin İran Türklerinin Eski Tarihi adlı eserinin birinci cildinden alınmıştır. Arap alfabesiyle ve Tebriz Türkçesi';yle yazılmış olan bu eser,tarafımızdan Latin asıllı Türk alfabesiyle Türkiye Türkçesi'ne aktarılmıştır. Bundan sonra da seri halinde yayımlanacaktır.

          Bu Farsça tercümede İran bozkırlarına gelen Aryaların, zamanla asıl yerli halkı asimile ederek ortadan kaldırıp kendilerine mahsus özel bir medeniyet kurdukları ifade edilmektedir.
Halbuki, Aryaların İran bozkırlarına gelip yerleşmesinin ve gelişmesinin tarihini tespit etmek
çok zordur. Bu yazılı tarihi açıklığa kavuşturacak kaynaklar da oldukça sınırlı ve azdır 3 .
R. Girşmen'in bu sözleri bütün İran'ı, bir anlamda bütün Azerbaycan';ı
ilgilendirmektedir. R. Girşmen'den istifade eden çağdaş İran tarihçileri, onun bazı fikirlerini
esas aldıkları halde bazı fikirlerini de amaçlarına uygun olmadığı için yazmamışlardır.
R. Girşmen, adı geçen eserinin, Mad / Med Birliğinin Yaranması" bölümünün giriş
kısmında bölgemize yeni gelen Aryaların / Aryanların Azerbaycan'da bulunan Urmu - Urmiye Gölü';nün batı kesimlerine; (Parsva / Parsvaların yerleştiği yer de burasıdır. Bu konuya sonra değineceğiz). Madların / Medlerin de Urmu / Urmiye Gölü'nün güneydoğu taraflarına ve Hemedan yakınlarına yerleştiğini kaydetmektedir.
          Bu görüşe göre demek oluyor ki, Aryalar';ın, İran';a gelmesinden 2000 yıl önce
Azerbaycan ile Hemedan arasında yaşamış ve hakimiyet kurmuş olan Gutti, Lullubi ve
Mannalar gibi milletler ya yaşamamış, ya da Aryalar geldikten dört asır sonra onların içinde
eriyip yok olmuşlardır. Lâkin R. Girşmen';in eserinin sonraki sayfasında Mannaların bu
bölgede önemli kuvvete malik olduğunu ve Aryalar';a karşı mukavemet gösterdiğini, onları bu  coğrafyadan kovduklarını da söylemektedir.
          R. Girşmen, ayrıca Urmu / Urmiye Gölü'nün etrafında yaşayan halklardan
bahsederken şunları yazmaktadır: ;Bu bölge dahilinde, Urmu / Urmiye Gölü'nün güneyinde
;Manna; ülkesi' vardı. Bu büyük coğrafyanın sakinleri Asyanî idiler. [Yani, Orta Asya';dan gelen  iltisaki / birleşik / eklemeli bir dil kullanan o zamanki coğrafyada yaşayan halklara verilen bir ad. bu konu üzerinde sonra duracağız].
          Asyanîler, Aryalar';ın yayılmasının önünü almak için yeteri kadar güce, kuvvete
sahiptiler 4 . Demek ki, Aryalar, Avesta'da [Orta Doğu inancı olan Zerdüştlüğün kitabının adı, hikmet ve bilgelik anlamına gelir] olduğu gibi, Azerbaycan ve Hemedan etrafında yerleşip yaşamakta olan  Gutti, Lullubi ve Manna topraklarına da göz dikmiş ve onlara hücum etmişlerdir. Ancak, bu güçlü halkların karşı koymaları neticesinde Azerbaycan ve Hemedan topraklarını terk edip güneye doğru gitmek zorunda kalmışlardır.
         R. Girşmen, bu konuda şunları da yazmaktadır: ;Öyle anlaşılıyor ki, Parslar';ın İran';ın
kuzeybatısında kalması, uzun sürmemiştir. Onların oradan göçmesi ya Asuriler';in, veya
Urartular';ın ya da başka kabilelerin baskıları neticesinde meydana gelmiştir 5 ;.
R. Girşmen';in fikrinin özeti şudur: Aryalar, ya Azerbaycan';a hiç gelmemiş ya da
geldikleri zaman, Gutti, Lullubi ve Mannalar';ın güçlü karşı koymaları neticesinde burayı terk
ederek güneye doğru gitmek mecburiyetinde kalmışlardır.
          Yeri gelmişken, R. Girşmen';in yaptığı bir harita hakkında birkaç söz demek istiyorum:
R. Girşmen, bu haritada, Guttilerin yaşadığı yer olarak, bugünkü Erbil ve civarını,
Lulubbilerin yaşadığı yer olarak da Erbil';in güneyini ve Loristan'ın kuzey kesimlerini
göstermiştir. Burada Manna hükûmetinin / devletinin sınırları içinde yaşayan halkların yeri
belirtilmediği gibi Manna hükûmeti / devleti de havada asılı kalmış, yani yok sayılmıştır. (...)

2 Seyyid İsmail Vekilî, Azerbaycan Piş Ez Tarih ve Piş Ez An, [Tarihten Önce ve Tarihten Sonra Azerbaycan]
cilt 1, s. 47.2
3 R. Kırşmen ';İran Ez Ağaz Ta İslam, [İran';ın Evvelinden İslam2;a Kadar], s. 70
4 a.g.e., s. 89.
5 a.g.e., s. 89.

YORUMLAR

  • 0 Yorum