Azerbaycan Devlet Haber Ajansı - AZERTAC
Türkiye büro şefi Dr. Sabir Şahtahtı
FELAKET GELİYORUM DİYOR
Bölgedeki sismolojik gerilimler (Depremler), Metsamor NGS'yi gerçek bir felaket kaynağına
dönüştürüyor.
Ermenistan'da bulunan uzun zamandan beri kullanım süresi dolan ve zaman zaman meydana gelen
arıza ve kazalar nedeniyle çalışması durdurulan halen çalışmaya devam eden Metsamor Nükleer
Santrali'nin (Nükleer Santrali) bölgeye getirdiği büyük tehdit Iğdır’da meydana gelen deprem ile
yeniden gündeme geldi.
12 Ağustos'ta Türkiye saatiyle 02.29'da Iğdır'da meydana gelen 4.4 büyüklüğünde bir deprem, kardeş
Türkiye'de büyük endişe yarattı. vatandaşları endişelendiren bu sarsıntı haklı olarak şu soruyu
gündeme getirmiştir: "Metsamor nükleer santrali, bölgede daha güçlü bir deprem olması durumunda
bölge ülkelerine ne vaat ediyor?"
Iğdır’da yayın yapan Etkili "Yeşil Iğdır" gazetesinin genel yayın yönetmeni, ünlü Türk gazeteci Cabbar
Şıktaş'ın "Depremden değil Metsamor'dan korkun!" başlık ile yazdığı yazı vatandaşalrın endişesini
ortay koydu.
Baş editörün konuyla ilgili görüşleri endişe verici. Yazar Cabbar Şıktaş, Türkiye ile Ermenistan
arasında diplomatik ilişkilerin olmamasının bu sorunun unutulmasına neden olmaması gerektiğini
yazıyor. Burada büyük bir sorumluluk var. Uluslararası hukuk ve dünyada çevre güvenliğinin
korunmasına ilişkin koşullar, Metsamor'un derhal askıya alınmasını gerektirmektedir.
Tepkiler durmuyur. Türkiye Azerbaycan Dostluk Dernekleri Federasyonu Genel başkan yardımcısı
Iğdır Azerbaycan evi derneği başkanı gazeteci Serdar Ünsal: ”Iğdır da kanserden ölümler artarken
kanserli hasta sayısı artarken Ermenistan devlet başkanının 2040 yılına kadar medzamor nükleer
santralını çalıştıralım demesi ölümlere ve 2. Çernobile davetiyedir. Avrupa birliği bu konuda gereken
girişimi yaparak bölge için tehlike arz eden bu santrali kapatmalıdır.Ermenistan devlet başkanının
utanmadan santrali kapatmıyoruz. Yenisini yapana kadar kullanacağız sözleri kabul edilebilir değildir.
Ayrıca bu açıklamaya Avrupa birliğinden de bir tepki gelmemiştir. Ermenistan’da
bulunan Medsamor nükleer santrali 1988 yılında yaşadığı 6.9 şiddetinde bir depremde hasar gördüğü
için derhal kapatılıyor”.
Türkiye Acil Durumlar Kurumu'na (AFAD) göre, 12 Ağustos Iğdır depremi çevresinde de hissedildi.
Azerbaycan Ulusal Bilimler Akademisi bünyesindeki Cumhuriyet Sismolojik Hizmet Merkezi gerçeği
doğruladı. Merkez üssünün Nahçıvan Özerk Cumhuriyeti'nin Sederek bölgesinde 2 kilometre derinlikte
olduğu bildirildi. Deprem daha çok Metsamor'un bulunduğu bölgede hissedildi.
Maalesef Ermeni hükümeti, siyasi niyetini göstermek yerine bu konuda çok sorumsuz davranıyor ve
bölgedeki komşuları ile daha şeffaf olmak ve nükleer güvenlik endişeleri konusunda daha açık bir
duruş sergilemesi gerekirken bunu yapmıyor. Görünüşe göre Metsamor nükleer santralı, Ermeni
hükümetinin elinde bir şantaj aracı durumundadır.
Azerbaycan tarafı, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı'nın (IAEA) yanı sıra nükleer güvenlik konulu
uluslararası konferans ve zirvelerde de Metsamor nükleer santralini küresel bir tehdit kaynağı olarak
defalarca gündeme getirdi. Uzmanlar, Metsamor'un son kullanma tarihi ve çok eski ekipmanlarla
çalıştığı için atmosferi normalden kat kat fazla kirlettiğine inanıyor. Komşu ülkeler radyasyondan büyük
ölçüde muzdariptir. Ayrıca Ermeni tarafı işgal altındaki Azerbaycan topraklarına Metsamor nükleer
atıklarını gömüyor.
Not edelim ki, 2010. yılında Gürcistan'da iki Ermenistan vatandaşı zenginleştirilmiş nükleer uranyum
kaçakçılığı yaptıklarını itiraf etti. Mart ayında Gürcü güvenlik güçlerinde yakalanan Ermenilere ait
bilgiler açıklandı. Gürcistan makamları iki Ermeni vatandaşının isimlerini duyurdu. Sumbat Tonoyan
(63) ve Grant Oganyan (59) uranyumu müşteri kılığına giren Gürcü polislere satarken suçüstü
yakalanmıştı.
Geçtiğimiz yıl Türkiye Büyük Millet Meclisi milletvekilleri, Metsamor nükleer santralinin komşu ülkeler
üzerindeki olumsuz etkilerini araştırma konusunu gündeme getirdi. Bu sorunu çözmek için somut
adımlar gerekiyordu. Milletvekilleri, Metsamor nükleer santralinin Çernobil kadar tehlikeli olduğunu
belirtti.
Metsamor nükleer santralinin 1976 yılında devreye alındığı ve Türkiye'nin Ermenistan ile doğu sınırına
16 kilometre uzaklıkta yer aldığı unutulmamalıdır. Son aylarda Orta Anadolu'da yükselen gerilim,
meydana gelen depremler Metsamor'u gerçek bir felaket haline getirmiş durumda.