YRD.DOÇ.DR.ENVER ARAS EMEKLİ ÖĞRETİM ÜYESİ

YRD.DOÇ.DR.ENVER ARAS EMEKLİ ÖĞRETİM ÜYESİ

HAZAR'DAN ARAS'A earas7660@hotmail.com

AĞRI DAĞI'NA SELAM*2

16 Ocak 2024 - 15:23

Emioğlu 125 ile gece düştük yollara,
Yollar da bölündü ayrı kollara,
Dağı aşıp iner idik çöllere,
Memmed emi 126 ‘göy at’ını 127 oynattı,
Semaver yakıp çay suyun kaynattı.
52
Ağrı Dağı, Serdarbulak 128 deresi,
Aratan’ın bağı, barı, feresi 129 ,
Köyden gedip ayrı düşüp heresi 130 ,
Biz de dönek yurdumuzun eline,
Uymayalım fitne fesat feline 131 .
53
Aratan’ı kötü güne kim saldı,
Urus 132 geldi, kim öldürdü kim kaldı?
Hacı Haydar 133 , ev barkını kim aldı?
Çeşme akıp yine havuz doldurdu,
Sabun suyu, bahçeleri soldurdu.
54
Hac-Hüseyin 134 fakirlerin tacıydı,
Ördek avlaması gözün ucuydu,
Hanım, hatunlara her dem bacıydı,
Namert gelip fakirleri ezerdi,
Usup 135 Dayım koşup orda gezerdi.
55
Uzun boylu idi Möhpalı 136 Dayı,
Sürünür, parasız geçerdi ayı,
Ağaç gölgesinde yatardı yayı 137 ,
Aratan’ın sabırlısı erdemi,
Meclislerin otakların görkemi.
56
Soso Hala 138 konuşurdu bağında,
Gürledi alaca bulut dağında,
Pişerdi helvası kere 139 yağında,
Kara saçlı kızlar onu anardı,
Yürekleri çıra gibi yanardı.

9

57
Abo Kişi 140 sözü söze calardı 141 ,
Ocaklar odlanıp 142 odun dolardı,
Geşem 143 kirve 144 orda helva çalardı 145 ,
Kız gelinler sinilere koyardı,
Uşaklar 146 da helva yeyip doyardı.
58
Ramazan’ın 147 deli dolu olması,
Mir Cabbar’ın 148 yağlı aşı 149 bulması,
Fatıma’nın 150 şirin kelem 151 dolması,
Şimdi desem hikâyedi, nağıldı 152 ,
Rahmete kavuştu, herkes dağıldı.
59
Haceli 153 ’nin boylanarak bakması,
Karagöz 154 ’ün görüp kara yakması 155 ,
Tat 156 Hemit 157 ’in gelip selam çakması,
Papel Dayı 158 teyip idi elinde,
Ereten 159 ’in kavrulurdu yelinde 160 .
60
Matan Hala 161 bileklikler yapardı,
Deste deste uzaklara apardı,
Kızlar gelip herden birin kapardı,
Sero Nene 162 göz kapayıp tapardı,
Çocuklar da ağaç atın çapardı.
61
Ağrı Dağı, Hacı Hebip 163 aynadı,
Sabah tezden semavarı kaynadı,
Kâsıp 164 Eli 165 istedi şeker oynadı,
Yeni girdi elli yedi yaşına,
Yazık Eli 166 neler geldi başına.
62
Fatma Nene 167 misafirin sözünü;
Duyduğunda açar kapar gözünü,
Sorar onun hatırını özünü,
Sohbet edip sözü söze katarlar,
Bozbaş 168 yeyip güle güle yatarlar.
63
Balakız 169 da, Aratan’ın balıydı,
Gubuş dayım 170 Aykız 171 ’ının dalıydı 172 ,
Gülsüm Nene 173 güzellerin alıydı 174 ,
İsmail Maral 175 bağbanıydı bağında,
Usup Gedim 176 ölmemişti sağında.

10

64
Akşam olur nahırçılar gelerdi,
Her kapıda koyun kuzu melerdi,
Fatma Nene 177 buzağılar salardı,
Tandırların kesilirdi dumanı,
Nahırçılar toplar idi tapanı 178 .
65
Turnalar da deste deste uçarlar,
Gün açanda 179 altın perde açarlar,
Bulut göye 180 çekilende kaçarlar,
Gün 181 yükselir çıkar dağın cemalı,
Tabiat canlanır, yeşil temalı.
66
Ağrı Dağı, karlı tepe aşanda,
Kervan kalkıp yola düşüp çaşanda 182 ,
Nerde olsam tezce yetip koşanda,
Uzaklardan gözüm seçer onları,
Hayalim yetişer, geçer onları.
67
Tek çıkaydım Tekaltı 183 ’nın daşına,
Bir bakaydım gözlerinin yaşına,
Tam göreydim neler gelmiş başına,
Hemen gelip onun için ağlardım,
Kan ağlayan yürekleri sağlardım 184 .
68
Ağrı Dağı, gül çemenin güzeldir,
Bunu bil ki yürek yaram özeldir,
Görkemin ebedî, hem de ezeldir,
Hiç görmedim dertlerimi açan yok,
Bu darlıktan hem kurtulup kaçan yok.
69
Ağrı Dağı, başın tamam dumandı,
Her geçen gün birbirinden yamandı,
Küçüğünden ayrılmayın, amandı,
Güzelliğin elimizden aldılar,
Gelip bizi yaman güne saldılar.
70
Gel soralım azgınlaşmış felekten,
Ne istiyor bizim yazık yelekten,
Geçirelim yıldızları elekten,
Gök dökülsün bu yeryüzü dağılsın,
Ey şeytan örgüsü, yoksa nağılsın?

11

71
Ben uçaydım bu kükreyen yel ile,
Çağlayaydım senden gelen sel ile,
Bağlayaydım ayrı düşen el ile,
Bir bakaydım ayrılığı kim saldı?
Elimizde kim dirildi, kim kaldı?
72
Ağrı Dağı, sana verdim nefesi,
Sen de bağır, göklere ver bu sesi,
Baykuşun da hiç olmasın kafesi,
Uzakta aslan da darda bağırır,
Kıymet bilen insanları çağırır.
73
Ağrı Dağı, deli kanın kaynadı,
Bülbüllerin orda uçup oynadı,
Sevenlerin sana birer aynadı,
Kalk ayağa yardımları orda gör,
Eyilme orada, bizi barda 185 gör.
74
Ağrı Dağı, turnaların geçende,
Köroğlu da gelip seni seçende,
Kırat’a atlayıp düşman biçende,
Men geceler şirin yuhu 186 yatmanam,
Kelle verer, el-obamı satmanam.
75
Ağrı Dağı, mert oğullar yetişti,
Düşmanların hevesleri yatıştı,
Namertler de birbiriyle atıştı,
Mor kuzular sere serpe oynasın,
Elimizin her kazanı kaynasın
76
Ağrı Dağı, hep gönlümüz şad 187 olsun,
Ezel - ebed ağzımızda dad 188 olsun,
Sana gelen bizim olsun, zad 189 olsun,
De ki, benim şairlerim var olsun,
Ömür boyu Allah ona yar olsun.

*Türk dünyasının büyük şairi Mehemmed Hüseyin Behçet Tebrizî (Şehriyar)’nin “Heyder Baba'ya Selam” adlı
76 beşlik şiirine naziredir.
1 An, hatırla, hatırına getir.
2 Düşmana, yabancıya.
3 Yaban ele, yabancı ele, devlete.

4 Rüzgârı.
5 Yoğurt.
6 Yardım.
7 Güneş.
8 Bilesin, güçlendirsin, toparlasın.
9 Kaynak, pınar.
10 Yayığın.
11 Beyaz, buz, kar.
12 Çaresiz.
13 Anahtar, açar, gönlümüz çiçeği açar oldu mu, gönlümüz çiçeği açtı mı?
14 Sona, sonuca.
15 Götürmez, ulaştırmaz.
16 Iğdır ili Aralık ilçesi Yukarı Aratan köyünde ikamet eden yardımsever bir kişi.
17 Bir çeşit halı.
18 Iğdır ili Aralık ilçesinde doğup İzmir’de vefat eden merhum Âşık Famil Filiz. Özellikle, 1955-1965 yılları
arasında uzun bir süre ilkokullarda Hacıvat ve Karagöz oyununu oynatırdı.
19 Çalıp söyledi.
20 Âşıkların, Doğu Anadolu bölgesinde, özellikle Kuzey ve Güney Azerbaycan’da âşık şiir şekillerinden herhangi
birisiyle sazları eşliğinde çalıp söyledikleri bilmece, muamma, bağlama ve kilitleme anlamına gelen bir şiir şekli.
Âşıklar, karşılıklı deyişmelerinde birbirlerine şiirle soru sorup cevabını almak istedikleri şiir. Karşılıklı deyişen
âşıklardan birisi sonuçta diğerinin cevabını veremez ise, bağlanmış, yani yenilmiş sayılır ve bir daha âşıklık
yapmamak üzere sazını rakibine teslim eder.
21 Âşikâr ederdi, açıklardı.
22 Bir masal kahramanının adı.
23 Bir masal kahramanının adı.
24 Aklıma, hatırıma.
25 Iğdır ili Karakoyun ilçesi Taşburun nahiyesi Bulakbaşı köyünden doğup Aralık ilçesi ve köylerinden geçerek
Aras nehrine dökülen bir ırmak.
26 Yavruları.
27 Aklı, beyni, hafızası.
28 Derdi, belası, sıkıntısı.
29 Emperyalistlerin, düşmanın, yabancının.
30 Azgın duruma getirip, şaşırtıp, şımartıp, dağıtıp, darmadağın edip.
31 Muharrem ayına, aşura gününe, yas ayına çevrildi, devrildi, döndürüldü.
32 Sonbahar.
33 Rüzgâr.
34 İmam.
35 Mescit.
36 Uğradığında, konuşanda, konuştuğunda, konuştuğu zamanda.
37 Kaynak, pınar.
38 Elbiseleri.
39 Iğdır iline bağlı Ağrı Dağı’nın eteğinde bulunan küçük ve şirin bir ilçe.
40 Iğdır Kâzım Karabekir Devlet Üretme Çiftliği’nde Türkiye-İran sınırının köşe noktasında bulunan bir kaynak,
pınar. Halk arasında Süreyya çeşmesi olarak bilinen bu pınar, kaynak su, adını İran Şahı Muhammet Rıza
Pehlevi’nin 2. eşi mahzun gözlü kraliçe olarak tanınan Tebrizli Süreyya Esfendiyari’den almıştır.
41 Tırpanla buğday biçen işçiler.
42 Iğdır’a has bir çeşit etli veya etsiz, bazen pirinçli, bazen nohutlu mahallî bir çeşit bozbaş türü yemek.
43 Güneş’i.
44 Babam Hüseyin Aras’ın amcası oğlu Hacı Abbas Aras’ın annesi.
45 Erik.
46 Kayısı.
47 Sinek, sivrisinek ve benzeri böceklerden korunmak için, yatağın üzerine ve yanlarına çadır gibi gerilen ince tül
örtü.
48 Bir masal kahramanı.
49 Sekiz kardeşi büyüten babaannem.
50 Şiir, mani.
51 Emmi, amca.
52 Iğdır’a has bir çeşit etli, nohutlu mahallî yemek.

53 İran’ın Horasan bölgesinde bulunan, 8. İmam Rıza’nın Meşhed Şehri’ndeki mezarını ziyaret edenlere, halk
arasında verilen bir unvan.
54 Amcam merhum Hacı Abbas Aras’a verilen bir lakap, unvan.
55 Hediyesini.
56 Sunardı, takdim ederdi, verirdi.
57 Köyümüzdeki bütün düğünlerde zurna, klarnet çalan merhum Iğdır’lı Ali Dayı.
58 Düğününü.
59 Başlayanda, başladığında.
60 Damat. Bölgede gelin, erkek evine getirilirken bey, yani damat, bir dama çıkar ve gelinin başına elma ve çeşitli
şeker, kuru yemiş vb. gibi gıdalar atar. Bu gelenek son dönemlerde ortadan kalkmıştır.
61 Yarpuzu.
62 Iğdır ili, Aralık ilçesine bağlı Yukarı Aratan köyü.
63 Karpuzu
64 Bir eşek koştuğu arabasıyla köyleri gezip alış veriş yapan, halk arasında Çerçi Çevo olarak tanınan Aralık
ilçesinden merhum Cafer Özcan.
65 Çeşitli iğne ipliği.
66 Yardımcı olur, yardım eder.
67 Anar, hatırlar.
68 Sokaklarda, yollarda.
69 Ucu sivri bir çubukla atı dürttüm.
70 Sekiz kardeşi büyüten babaannem.
71 Babam Hüseyin Aras’ın kız kardeşi, Narey halam.
72 Bitkileri.
73 Dizilişleri, beyazları.
74 Takardı.
75 Beyazıdı.
76 Esmer delikanlı, esmer yiğit, buğday renkli, esmer genç.
77 Bilindiği üzere, anlamı güçlendirmek için aynı kelimenin veya anlamdaş, yakın anlamlı, karşıt anlamlı
kelimelerin tekrarıyla oluşturulan kelime gruplarına 'ikileme' denir. Mesela, 'eski püskü', 'ufak tefek' gibi biri
anlamlı, biri anlamsız, veya 'ıvır zıvır' gibi her iki kelime de anlamsız olan ikilemeler de vardır. 'Atıl matıl'
ikilemesi de başına 'm' harfi getirilen 'şaka maka' gibi bir ikilemedir.
78 Doğu Anadolu bölgesinde, Kuzey ve Güney Azerbaycan’da 21 Mart Nevruz Bayramı öncesi, yani yılın son
Çarşamba gecesi düzenlenen çeşitli gece eğlencelerinde, toplantılarında söylenen bir 'ikileme'dir.
79 Babam Hüseyin Aras’ın amcasının oğlu.
80 Kurşun.
81 Koyun veya keçilerin arka bacağında bulunan dört yüzlü kemik. Bu kemikler çeşitli renklerde boyanır ve çoğu
zaman bir yüzündeki boşluğa ağır olması için kurşun eritilip dökülürdü. Bu kemikle oynanan oyun en eski tarihî
Türk oyunlarından biridir.
82 Iğdır ili Aralık ilçesi Yukarı Aratan köyünde ikamet eden genellikle buğday harmanlarında çalışan Garip
lakaplı yardımsever Ali Dayı.
83 Rüzgâra.
84 Köyün büyükbaş hayvanları.
85 Sağılmak için ayrılan yer, hayvan sağılacak yer.
86 Sürerdim, koştururdum.
87 Evi, odası.
88 Çocukların ağaçtan yaptıkları ve bacaklarının arasına alarak at biner gibi kullandıkları ağaç ipliği, ağac örgüsü,
at ipliği, örgüsü.
89 Masalları, hikâyeleri.
90 Iğdır ili Aralık ilçesi Yukarı Aratan köyünde yaşamış Zeynelabidin Turan / Uğur. Merhum, halk arasında ‘Zibo
Kişi’ olarak bilinirdi.
91 Iğdır ili Aralık ilçesi Yukarı Aratan köyünde doğmuş, sonradan İzmir’e göç etmiş ve orada vefat etmiş olan
Ferman Turan. Bu merhumun düğün günü köyde babamın amcası rahmetli olduğu için düğüne son verildi.
92 Düğünü.
93 Bu düğünün gelinini ifade etmek için tarafımdan verilen hayalî bir isim.
94 Bu mısrada ‘aynanın pas tutması’ ile Yukarı Aratan köyünde yaşamış Bibikız’ın düğününün yarım kaldığı
ifade edilmektedir. Yani, bir çeşit uğursuzluk ifade edilmektedir.
95 Merhum akrabamız Cevahir Hanım, yine akrabamız merhum Kerbela'yı Ramazan Aras'la evliydi.
96 Merhum dayım Kurban Turan’ın büyük kızı.
97 Çocuklar, yavrular.

98 “Boya başa çatsın, gelişip büyüsün, çocuklar boya başa çatsın, yani sağlıklı büyüsünler.
99 Güneş zirveye çıkıp en sıcak saatte ısıttığında.
100 Köy çocuğu.
101 Dövende, buğday saplarının saman haline getirilip buğdayı ayrıldığında.
102 Merhum babam Hüseyin Aras’ın amcasının oğlu Hacı Abbas Aras’ın bibisi / halası.
103 Merhum babam Hüseyin Aras’ın amcasının oğlu Hacı Abbas Aras’ın eşi Sura Hanım. Ailece, kabilece
hepimiz ona, Sura Hanım’a; avaz, şiddetli ses anlamına gelen ‘uva’ derdik.
104 Merhum babam Hüseyin Aras’ın amcasının eşi Münevver. Halk arasında ‘Minoş’ olarak tanınırdı.
105 Süs, süslü pano.
106 Merhum babam Hüseyin Aras’ın amcasının eşi Münevver Hanım’ın / Minoş’un oğlu. Münevver Hanım, halk
arasında ‘Minoş’ olarak bilinirdi.
107 Kabak. Bölgede kabağa verilen isim.
108 Taneleri, çekirdekleri.
109 ‘Çıt çıt’ diye ses çıkaracak şekilde yerdik.
110 Iğdır ili, Karakoyun ilçesine bağlı üzüm bağlarıyla meşhur bir belde.
111 Ses, seda, hay küy, gürültü, ahenk, melodi.
112 Ses seda salardık, bağırıp çağırırdık. Birbirimize köye üzüm satan geldiğini haber verirdik, neşelenirdik.
113 Bizim büyükbaş hayvanlarını otlatan çoban.
114 Çift, pulluk, manda pulluğu.
115 Ruslar, şimdi Türkiye-Ermenistan sınırını oluşturan Aras nehri boyunca, her gece projektör ile sınırda tarama
yapardı. Gece, biz çift sürerken bu projektör ve radar taraması, uygulaması yapılırken, projektör bir anda Ağrı
Dağı’na çevrildi. Büyük ve Küçük Ağrı gündüz gibi uzun süre aydınlandı. Bu kuvvetli ışık altında gözlerimizi
açamadık. Bu sırada çift sürmeyi durdurup sırtımızı ışık gelen tarafa, yani o günkü Sovyet Sosyalist
Cumhuriyetler Birliği adını taşıyan sınır tarafına döndük. Kısaca, Rus Projektörünün ışığı, Büyük ve Küçük Ağrı
Dağı’nı gündüz gibi aydınlatmış, o sırada İran’a kaçak eşya götüren kaçakçı kervanı da açıkça görünmüştü.
116 Yücedi, yüksekti.
117 Iğdır ili Aralık ilçesi Yukarı Aratan köyünün çobanlarından birinin adı.
118 Tanrı lambası, yani Ay.
119 Amcam merhum Hacı Abbas Aras.
120 Emmi, amca.
121 Merhum babam Hüseyin Aras’ın annesi, yani benim ninem, babaannem.
122 Yabancı.
123 Nuh Peygamber zamanından.
124 Akşam.
125 Amcaoğlu.
126 Merhum babam Hüseyin Aras’ın amcası Mehmet Aras.
127 Efsanevî atını, uçar atını.
128 Küçük Ağrı Dağı Eteğinde bulunan bir kaynak, pınar.
129 Piliç.
130 Her biri, her birisi.
131 Hilesine, sihrine.
132 Rus.
133 Merhum babam Hüseyin Aras’ın bibisioğlu / halasıoğlu.
134 Babam merhum Hacı Hüseyin Aras.
135 Benim dayım merhum Yusuf Turan. ‘Yusuf’ adı, bölge halkı arasında ‘Usup’ şeklinde telaffuz edilmektedir.
136 Iğdır ili Aralık ilçesi Yukarı Aratan köyünün en iyi duvar ustası merhum, İstanbul’a göç etmiş, orada vefat
etmiştir.
137 Yazı, yaz mevsimi süresince, yaz boyu, yaz müddetince.
138 Iğdır ili Aralık ilçesi Yukarı Aratan köyünün sevilen, sayılan ve nüktedan bir kişiliğe sahip olan merhum
Süsenber Turan. Köy halkı arasında ‘Soso Hala’ yani, ‘Soso Teyze’ olarak bilinirdi. Bölgede ‘hala’, ‘teyze’
anlamında kullanılmaktadır. Merhum annemin amcasının kızı.
139 Tereyağı.
140 Merhum babam Hüseyin Aras’ın amca çocuğu merhum Abdullah Aras.
141 Koşardı, ilâve ederdi.
142 Ateşlenip, yakılıp.
143 Aslen, şimdiki Ermenistan adlı devletin sınırları içinde kalan Gökçe Bölgesi’ndeki Darğalı köyünden göç edip
bizim köye yerleşen merhum Kaşem Kızılkaya.

144 İsim; halk geleneğine göre çocuk sünnet edilirken sünnet sırasında çocuğun elini kolunu tutan, onun
korkusunu gidermeye çalışan, daha sonra çocuk ve aile üzerinde amca, dayı vb. bir hak sahibi olan kimse.
145 Yapardı, pişirirdi.
146 Çocuklar.
147 Iğdır ili Aralık ilçesi Yukarı Aratan köyünde yaşayıp orada vefat eden Ramazan Uğur.
148 Iğdır ili Aralık ilçesi Yukarı Aratan köyüne dağ köylerinden göçüp yerleşen bir kişi. Asıl adı ‘Cabbar’ olan bu
kişinin, Hz. Peygamber soyuna mensup olduğuna inanıldığı için halk arasında ‘Seyit’ anlamına gelen ‘Mir’ sıfatı
verilmişti.
149 Pilavı.
150 Merhum babam Hüseyin Aras’ın annesi, yani benim ninem, babaannem.
151 Lahana.
152 Efsane, masal, hikâye.
153 Benim çocukluk arkadaşım Hamit Aras’ın babası merhum Hacı Ali Aras.
154 Aslen, şimdiki Ermenistan adlı devletin sınırları içinde kalan Tarihî Türk toprağı olan Gökçe Bölgesi’ndeki
Aksu köyünden göç edip Iğdır’ın Aralık ilçesine bağlı Yukarı Aratan köyüne yerleşen ve halk arasında
Karagözler olarak adlandırılan iki kardeş ailenin oğullarından biri olan ve halen Iğdır’da yaşayan Ejder Aksu
kastedilmektedir.
155 Hacı Ali Aras’ı, onun oğlu Hamit Aras’a şikâyet etmesi; Leke sürmesi, kötülemesi, iftira atması.
156 Türkiye, Kuzey ve Güney Azerbaycan, Kırım, Rusya, Dağıstan, Macaristan, Romanya, İran, Suriye vb.
ülkelerde yaşayan Türk boylarından birinin adı. Yukarı Aratan’da ise, genellikle Güney Azerbaycan’dan göçüp
gelenler için kullanılan mahallî bir kelimedir, tabirdir.
157 Hacı Ali Aras’ın oğlu, benim çocukluk arkadaşım Hamit Aras, hâlen İstanbul’da yaşamaktadır.
158 Benim küçük dayım, merhum Yakup Turan’ın halk arasındaki lakabı.
159 Iğdır’ın Aralık ilçesine bağlı Yukarı Aratan köyü. Ağrı Dağı’nın Kuzeye bakan yamacının hemen dibinde
yerleşmiş İran sınırına 6-7 km. mesafededir.
160 Rüzgârında.
161 Merhum Abbas Turan’ın eşi, Abdullah ve Servet Turan’ın annesi Fatma Turan. Köy halkı arasında ‘Matan’,
‘Matan Hala’ yani, ‘Matan Teyze’ lakabıyla tanınmaktadır.
162 Köyümüzde ‘Bazar yetimi’ olarak tanınan Haydar Uğur’un annesi Seriye Uğur. Köy halkı arasında ‘Sero
Hala’ yani, ‘Sero Teyze’ lakabıyla bilinmektedir.
163 Benim annemin babası, yani dedem.
164 Fakir, yoksul.
165 Ali. Bu ismin halk arasındaki telaffuz şekli.
166 Ali. Bu ismin halk arasındaki telaffuz şekli.
167 Merhum babam Hüseyin Aras’ın annesi, babaannem.
168 Iğdır’a has bir çeşit etli, nohutlu mahallî yemek.
169 Merhum babam Hüseyin Aras’ın amca oğullarının torunun adı.
170 Dayım merhum Kurban Turan’ın halk arasındaki lakabı.
171 Dayım merhum Kurban Turan, hanımı Gülsüm’e her zaman ‘Aykız’ diye hitap ederdi.
172 Arkasında duran idi, onu çok sevendi, koruyup kollayan idi.
173 Annemin annesi, anneannem, halk arasında Gülüsüm Geri / Garı / Karı olarak tanınırdı.
174 Güzellerin güzeliydi, en güzeliydi, alımlısıydı.
175 Köyümüzün sevilen ve sayılan üzüm ve üzüm bağıyla tanınan, İzmir’e göç edip orada vefat eden merhum
İsmail Turan. Köy halkı arasında ‘İsmail Maral’ olarak tanınırdı.
176 Akrabamız merhum Yusuf Tek. ‘Usup’, Yusuf’un; ‘Gedim’ de ‘kadim’in mahallî telaffuz şeklidir. Halk
arasında yaşlı, yaşlanmış, kadimden, çok eskiden kalmış anlamında kullanılan ve köyde adı Yusuf olan diğer
kişilerden ayırt etmek için kendisine verilen bir lakaptır.
177 Merhum babam Hüseyin Aras’ın annesi, babaannem.
178 Bir çeşit tandır ekmeği. Köyümüzün büyükbaş hayvanlarını otlatan ‘nahırçı’ yani çoban, anlaşma gereği her
akşam gelince, her evden, her haneden bir ekmek alırdı, toplardı.
179 Güneş doğduğunda.
180 Gökyüzüne.
181 Güneş.
182 Yolu şaşırdığında.
183 Büyük ve küçük Ağrı Dağı’nın göğsünde yerleşen, yaklaşık 2.500-3000 m. rakımı bulunan büyük bir tepe.
184 Rahatlatırdım, iyileştirirdim, güzelleştirirdim.
185 1. Meyvede, meyve vermekte, nesil yetiştirmekte. 2. Halayda, oyunda
186 Uyku.

187 Mutlu olsun, neşeli olsun, gülüp eğlensin.
188 Tat, tatlı.
189 Yolda, yolculukta yenecek veya içilecek gıda maddesi, azık.

YORUMLAR

  • 0 Yorum