Sözer AKYILDIRIM

Sözer AKYILDIRIM

sozerakyildirim@hotmail.com

REVAN HANLIĞI NASIL YOK EDİLDİ ?

23 Haziran 2021 - 17:47

REVAN HANLIĞI NASIL YOK EDİLDİ ?

Öğretim Görevlisi Sözer AKYILDIRIM
IĞDIR ÜNİVERSİTESİ

            Büyük Türk Hükümdarı Timur 14.yüzyılın sonlarında Revan’a yani bugünkü Ermenistan’ın Başkenti Erivan’a hâkim olmuştur. Bölgeye Orta Asya’dan Emir Sa’d idaresinde Sa’dlular başta olmak üzere birçok Türk aşireti geldi. Bölgenin ismi Sa’d çukuru oldu. Timur’dan sonra’da bölgede Türk Hâkimiyeti devam etti. Karakoyunlular ve Akkoyunlular’dan sonra Safeviler bölgeye hâkim oldu.Safeviler 1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş, İran tarihindeki en önemli Türk hanedanlıklarından birisidir. Bugünkü İran, Azerbaycan, Ermenistan, Irak, Afganistan, Türkmenistan ve Türkiye’nin doğu kesiminde varlığını sürdürmüş bir devlettir.Revan’a yönelik Osmanlı ilgisi, XVI. yüzyılın ilk yıllarında başladı.
              Yavuz Sultan Selim, Çaldıran, zaferinin (1514)ardından Revan şehri yakınında Sa’d çukurunda konakladı ve Revan şehrini yağmaladı.1603 ‘te başlayan Osmanlı-Safevi savaşlarından Revan da etkilendi. IV. Murad 1635’te doğrudan Revan’a yürüdü.8 Ağustos 1635’ta şehri teslim aldı.
             Revan 1636’da yeniden Safeviler’in eline geçti. 1639’da imzalanan Kasr-ı Şirin antlaşması ile Osmanlılar, Azerbaycan üzerindeki iddialarından vazgeçince Revan Safevilerin elinde kaldı.1736 yılında Nadir Şah, Safevi sülalesinin hâkimiyetine son verdi.1747’nin haziran ayında Nadir Şah, sarayda bir suikast sonucu öldürülünce Afşar Hanedanı da son bulmuş oldu. Azerbaycan topraklarında tek bir devlet yerine birçok hanlık kuruldu. Kurulan Hanlıklardan birisi de Erivan Hanlığıydı. Azerbaycan Kaçar Hanedanı ile Rusya ile çıkan savaşta,1 Ekim 1827 tarihinde Erivan’ın kuşatılması ve Rus kuvvetlerince işgal edilmesi ile sonuçlandı. Rus yönetimi İran ve Türkiye Ermenilerinin Azerbaycan topraklarına göç etmesini onayladı ve Ermenilerin büyük göçü başladı. Tarihi Erivan ve Nahçıvan Hanlıkları topraklarında oluşan Ermeni Vilayeti kuruldu.
SAFEVİLER VE AZERBAYCAN:
            Safeviler, Safevi İmparatorluğu veya Safevi Devleti,1501 ve 1736 yılları arasında varlığını sürdürmüş,sıkça modern İran tarihinin başlangıcı olarak kabul edilen, İran tarihindeki en önemli Türk hanedanlıklarından birisidir. Wilhelm Barhold, Safevilerin Farslıktan ziyade Türk menşeli olduğu kanaatindedir. Rus tarihçisi Petruşevski ise benzer görüşte olup; ’’ilk Safevi Şeyhleri Erdebil’de yaşamış ve onların ana dili Azerbaycan dili yani Türkçe olmuştur’’demektedir. İsmail Hakkı Uzun Çarşılı ’da ,Safevilerin nesebiyle ilgili ‘’Halis Türk bir ailedir’’demiştir.1501’de Akkoyunlu emiri Elvend Mirza’yı Nahçıvan’da yenilgiye uğratan İsmail, Azerbaycan’ın tamamını ele geçirdi, İsmail Tebriz’i başkent ve kendini Azerbaycan Şahı ilan etti. Böylelikle Safeviye Şeyhliği’nin yerini Safevi Şahlığı almış oldu. Kuruluşu takip eden ilk on yıl boyunca bir yandan devletini Osmanlı saldırılarından korumaya çalışan Şah I.İsmail,topraklarındaki Akkoyunlu kalıntılarını ortadan kaldırmıştır.1503’te Hamedan,1504’te Şiraz ve Kirman,1507’de Necef ve Kerbela,1508’de Van,1509’da Bağdat,1510’da,Özbekleri yenerek Horasan ve Herat şehirlerini zapt etti.1511’de Özbekler bu yenilgi üzerine, Maveraünnehire çekilerek, Safevilere karşı uzun yıllar sürecek saldırılarını devam ettirmişlerdir.
SAFEVİLER VE OSMANLI İLİŞKİLERİ:
YAVUZ SULTAN SELİM VE ŞAH İSMAİL DÖNEMİ
Şah İsmail’in faaliyetlerini yakından izleyen ve onun 1511’de Anadolu’da çıkarttığı Şah Kulu
ayaklanmasıyla ne kadar etkili olabileceğini gören Osmanlı Sultanı Yavuz Sultan Selim,1514’te Safevileri ezmek amacıyla Doğu Anadolu Bölgesi ve Azerbaycan üzerine yürüdü. Sonuçları çok ağır olan bu savaşta iki Türk Devleti orduları çok büyük kayıplar verdiler. Tebrizin batısında Çaldıran’da karşılaşan Osmanlı ve Safevi orduları arasında zorlu bir savaş başladı ve Safeviler yenildiler, Osmanlı Orduları Tebrizi ele geçirdiler. Osmanlı kuvvetleri Yavuz Sultan Selim’in bütün ısrarlarına karşın Safevi ordusunu izlemeyi reddettiler. Kışın yaklaşmasıyla Tebriz terk edildi. Çaldıran seferinden dönen Yavuz Sultan Selim, Sa’dçukuru’nda konakladı ve Revan Şehrini yağmaladı.
KANUNUİ SULTAN SÜLEYMAN VE ŞAH TAHMASB DÖNEMİ:
Kanuni Devrinde Osmanlı kuvvetleri, İran üzerine üç büyük sefer yapmıştır. Bunlar Irakeyin
Seferi(1533-1535),Tebriz Seferi (1548-1549) ve Nahçıvan Seferidir.( 1553-1554). Kanuni,
batıda Hıristiyan Avrupa Devletleri ile mücadele ederken, İranda’daki Şii Safevi Devleti’de
Mukkaddes Roma-Cermen Devletiyle Osmanlılara karşı ittifak kurup, Doğu Anadolu’da sınır
ihlalleri yapmaktaydı. Safeviler Osmanlı ülkesinde Celaliler vasıtasıyla iç isyanlar çıkartmak
istiyorlardı. Şah Tahmasb’ın bu düşmanca davranışları yüzünden Sultan Süleyman harekete geçti.27 Ekim 1533’te Vezir-i Azam Makbul İbrahim Paşa’yı, İstanbul’dan doğuya gönderen Sultan, baharın başlarında sefere çıktı. I.Süleyman,18 Temmuz 1554’te, Revanı ve Nahçıvanı fethetti, Karabağı aldı. Fethedilen yerler Osmanlı ordularınca yağmalandı.6 Ağustos 1554’te Doğu Bayazıta ulaşan Kanuni’ye, Şah Tahmaps’ın mektubu ulaşır. Şah Sadrazam Ahmet Paşa’ya yazdığı mektupta ‘’Padişahın, Safevilere karşı on defa sefer düzenlese, hiçbirinde karşısına çıkmayacağını belirtiyor’’ve barış istiyordu.1 Haziran 1555 tarihinde, imzalanan Amasya Antlaşması ile 1514’te başlayan çatışma hali sona erdi.

1623-1639-OSMANLI-SAFEVİ SAVAŞI:
IV. MURAD’IN REVAN SEFERİ VE KASR-I ŞİRİN ANTLAŞMASI

1623-1639 Osmanlı, Safevi savaşı, Osmanlı Devleti ile Safeviler arasında Irak meselesi için
yapılan savaşlardan biridir. Sultan IV.Murad,Lehistan seferinden sonra,Irak sorununu
halletmek üzere sefer düzenlemiştir,ilk sefer Revan üzerine yapılmıştır.18 Mart 1635
tarihinde IV.Murad,Osmanlı sınırını ihlal eden ,yağmacılık yapan Safevi Devleti üzerine sefere çıktı.3 aylık uzun yürüyüşten sonra,IV.Murad 27 Temmuz 1635 yılında önemli bir Safevi kalesi olan, Revan’a doğru yürüyüşe geçti.28 Temmuz 1635 Temmuz tarihinde, kale kuşatma altına alındı.8 Ağustos 1635 tarihinde Revan kale Muhafızı Emir-i,Güneoğlu Tahmasb Kulu Han,Kaleyi IV.Murad’a teslim etti. Sekiz günlük kuşatma ile Revan ve Civarı ele geçirildi Osmanlı-Safevi savaşları her iki taraf içinde zaiyatlara sebebiyet vermiş,kesin sonuçları olmamıştır.
    Kasr-ı Şirin(İran’ın Kirmanşah Eyaletinde bir il) Antlaşması ile Osmanlı-Safevi savaşları son bulmuştur.17 Mayıs 1639’da antlaşma imzalanmıştır. Bu antlaşmanın önemli bir yanı ise bugün,geçerliliğini koruyan Türkiye –İran sınırı belirlenmiştir.Kasr-ı Şirin Antlaşması ile
Osmanlılar, Azerbaycan üzerindeki iddialarından vazgeçince Revan Safeviler’in elinde
kalmıştır.
AZERBAYCAN TOPRAKLARINDA ERMENİSTAN DEVLETİNİN KURULMASI:
     Çarlık Rusya’sı sıcak denizlere inme düşüncesinde kendisine engel olarak gördüğü Osmanlı Devleti’ni yıkabilmek için uzun yıllar planlı politikalar üretmiştir. Bu planlardan biri de;Kafkaslar ve Doğu Anadolu üzerinde İskenderun Körfezi’ne inmektir. Bunun için Rusya,
bölgede yaşayan İran ve Osmanlı Ermenilerini Emperyalist çıkarları doğrultusunda
yönlendirme gayretine girmiştir. XVIII. yüzyılda Rus Çarı I.Petro, Doğu, ticaretinden
faydalanmak için Ermenilerden istifade etmeyi düşünmüş ve onları Rus topraklarına davet
ederek dini ve dünyevi ve her türlü imtiyazı vermeye hazır olduğunu bildirmiştir. Ermeniler’in
Rusya’ya bağlanması ve oradan destek umması, Ruslar’ın Kafkasya bölgesine
gerçekleştirdikleri ilk seferden başlayarak yeşermiş ve giderek artmıştır. Bu durum’da
Rusya’nın, Kafkasya ve Türkiye’nin Doğu Anadolu’daki vilayetlerine, yönelik faaliyetlerinde
gerek siyasal, gerek askeri strateji belirlemesinde etkili olmuştur.Çar I.Petro amaçlarına
ulaşabilmek için Kafkasların güneyine doğru ilerleme politikasını hayata geçirerek,
Azerbaycan Türklerinin yaşadıkları arazide demografik durumun değiştirilmesini özellikle
hesaplamıştır. XVIII. yüzyılda Çarlık Rusya’sı bu politikasını iki yönlü hayata geçirmiştir.
Bunlardan birincisi, Kafkasya’da yaşayan Müslüman Türkleri kendi öz yurtlarından çeşitli
vasıtalarla başka yerlere göç ettirmek idi; İkincisi ise Ermenileri çeşitli vaatlerle Güney
Kafkasya’nın Müslüman Türklerden boşaltılan tarihi Azerbaycan topraklarına Revan, Karabağ ve Nahçıvan’a göç ettirilmesiydi. XVIII. yüzyılın başlarında Çarlık Rusya’sının genişleme politikası I.Petro’nun 1738 yılında yayınlanan vasiyetnamesinde de belirtilmiştir. Belirtilen genişletme planına Ermeni silahlı kuvvetleri de dâhil edilmiş ve onların imkânları azami ölçüde kullanılmıştır. Çarlık Rusya’sının Ermenilere büyük coşkuyla destek vermesinin sebebi Türk topraklarında ‘’Büyük Ermenistan’’ hayallerini gerçekleştirmekten ibaret etmiştir. Çarlık Rusya’sı Ermenileri kendi planlarına dâhil ederek onları azami seviyede kullanılmış ve sonuçta’ ’Büyük Ermenistan’ ’hayallerinin hayata geçmesine imkân vermemiştir. Bunun yanı sıra Ermeniler Çarlık Rusya’nın desteği ile Türk dünyasını iki hisseye parçalayarak Nahçıvan ve Revan hanlıklarının arazisinde tampon ‘’Ermeni Vilayeti’’nin oluşturulmasını başarmışlardır.
     Azerbaycan topraklarında ‘’Ermeni Vilayeti’nin’’oluşturulmasının ardından 2 milyondan çok Azerbaycan Türkü kendi yurt ve yuvalarını terk etmek zorunda kalmış, nüfusun büyük bir kısmı Ermeni çeteleri tarafından öldürülmüş ve kaçarak canlarını kurtaranlar ise Osmanlı
Devletine sığınmışlardır. I.Petro’nun ölümünden sonra Çarlık Rusyası’nın başına 1762 yılında II.Katerina gelmiş ve Çariçe Katarina’da Ermenileri unutmamıştır. Üç kilise Katolikosu Osep Argotyan 1795 yılında Çariçe II.Katerina’ya yazdığı mektupta ,şu ifadeleri, kullanmıştır:’’
Osmanlı Devleti ve İran arasında, duvar olacak ,Ararat Krallığının ‘’bir an önce kurulması
gerekmektedir,demiştir.1796 yılında Ermeni ileri gelenleri ve Çarlık Generalleri ,arasında,
Sant-Petersburg’da görüşmeler yapılmış, Azerbaycan Hanlıklarının arazisinde, Ermenistan
Krallığı kurulması hakkındaki görüşler kabul edilmiştir. Bu proje Çariçe Katerina’nın ölmesiyle hayata geçirilmemiştir. Büyük askeri güce sahip olan Çarlık Rusya’sı, stratejik öneme sahip olan Güney Kafkasya’ya özellikle de Azerbaycan topraklarına sahip olmak istemişlerdir.
Baskılar ve işgaller neticesinde Azerbaycan Türkleri vatan topraklarından göçe
zorlanmışlardır. Özellikle, Azerbaycan’ın batı bölgelerindeki yerleşim birimlerinde, Türkler
azınlığa düşürülmüştür. Aktif şekilde çalışan Ermeni din adamlarının ve Ermeni, ileri
gelenlerinin, uluslar arası destekleri sonucu boşaltılan Revan hanlığı topraklarına Ermeniler,
yerleştirilmişlerdir.1801 yılında Çar I.Aleksandır ( 1801 -1825 ) yönetiminde, Çarlık
Rusya’sının ,güneye doğru genişleme faaliyetleri yeniden canlanmıştır. Çarlık Rusya’sının
genişleme planlarının merkezinde iki temel hedef vardır. Birincisi sıcak denizlere inmek,
ikincisi Müslüman Devletler olan Osmanlı ve İran Devletleri arasına Hırıstiyan Ermeni nüfusun göç ettirilmesi ve tampon bölgenin kurulmasıydı. Çar I.Aleksandır iktidara geldikten sonra genişleme planını hızla devreye sokmuştur.1802 yılında Güney Kafkasya’da Rus Ordusunun başkomutanlığına Gürcü asıllı P.D.Sisianov getirilir,1803 yılında Car-Balaken,1804’te Gence Hanlığı Ruslar tarafından ilhak edilir. Ruslar ve İranlılar arasında 12 Ekim 1813 tarihinde Karabağ’ın Gülistan köyünde,yapılan antlaşma sonucu Azerbaycan toprakları ikiye bölünür.
1825 yılında, Çar I.Aleksandır’ın ölümünün ardından, İran Prensi Abbas Mirza 1826 yılında
karşı saldırıya geçerek, Gülüstan Antlaşması ile Çarlık Rusya’sı tarafından ilhak edilen Kuzey Azerbaycan toprakları İran’ın denetimine geçmiştir. General Paskeviçin komutasındaki Rus Askeri birlikleri, savaşın gidişatını Rusların lehine çevirmiştir.1828 yılının 10 Şubat tarihinde,Türkmençay antlaşması ile, Azerbaycan Türklerinin iradesi dikkate alınmadan, Azerbaycan toprakları Ruslar ve İranlılar arasında ikiye bölünmüştür. Bu anlaşma sonrasında İrevan ve Nahçıvan hanlıklarının arazileride dahil olmakla birlikte Kuzey Azerbaycan Çarlık Rusya’sına,Güney Azerbaycan ise İran’a bırakılmıştır.Türkmençay antlaşması imzalandıktan sonra Ermeniler Azerbaycan topraklarına, İrevan, Karabağ ve Nahçıvan’a göç ettirilmeye başlanmıştır. Göç politikasına Türkmençay Antlaşmasının 15. Maddesi ile yasal çerçeve kazandırılmaya çalışılmıştır. Antlaşmanın 15.maddesinde şöyle ifade edilmektedir: Güney Azerbaycan’a yerleştirilen Ermeni nüfusu, istedikleri takdirde Rusya’ya göç edebileceklerdir ve bunlara ortam oluşturulacaktır. Türkmençay Antlaşması ile bölgeye Ermeni göçleri hız kazanmıştır. Göç ettirme politikası gereği, Çar I. Nikolay’ın,21 Mart 1828 tarihli fermanı ile İrevan ve Nahçıvan Hanlıkları arazisinde ‘’Ermeni Vilayeti’ ’oluşturulmuştur. Böylece Rus hükümeti Osmanlı ve İran sınırlarında yapay olarak Hıristiyanlardan oluşan Vilayet kurmaya başladı. Kısa bir süre içinde bu vilayeti Ermenileştirmek için İran’dan 40.000’den fazla Ermeni göç ettirildi 1 . Türkmençay Antlaşması’nın imzalanması ile Azerbaycan’ın kuzey topraklarını
tamamen denetimi altına alan Çarlık Rusya’sı, Osmanlı Devleti’nin Güney Kafkasya da
güçlenmesinden rahatsızlık duymaktaydı.1828 yılının 14 Haziran’ında Osmanlı Devleti’ne
karşı askeri operasyonlarına başlar. Çarlık Orduları Balkan ve Kafkas Cephelerinden
ilerleyerek birçok Osmanlı şehrini işgal etmiştir. Ruslar Doğu Anadolu’da Ermenilerin desteği ile Kars kalesini ele geçirerek Erzurum’a kadar ilerler. Kars, Ahıska, Beyazıt ve Erzurum kaleleri işgal edilir, savaş sonucunda Çarlık Rusya’sı kazandığı zaferle 2-14 Eylül 1829 tarihinde Osmanlı Devleti’yle, Edirne Antlaşmasını imzalamıştır. Bu antlaşmanın
13.maddesinde Osmanlı ülkesinde yaşayan, savaş esnasında karşı tarafın yanında yer alan
tebaalar affedilecek ve istedikleri yerlere,18 ay süresince, göç edeceklerdir. Osmanlı
topraklarında yaşayan Ermeniler Güney Kafkasya’ya özellikle İrevan, Nahçıvan ve Karabağ’a göç ettirilmişlerdir. Göçler sonucunda Müslüman dünyası ile yani Osmanlı ve İran
Devletlerinin arasında, Ermenilerden bir Hristiyan devleti kurulmuş ve demografik yapı
değiştirilmiştir.
SONUÇ:
1827 yılı Ekim ayında Çarlık Rusya’sı Revan Hanlığını işgal eder. Şubat 1828’de Ruslar ve İran arasında Türkmençay Antlaşması yapılır ve Revan Rusların hâkimiyetine geçer. Bölgeyi işgal eden Rus Çarı 21 Mart 1828’de bir ferman yayınlayarak Nahçıvan ve Revan hanlıklarını ortadan kaldırır. Ordubad ilçesi bu iki hanlığın topraklarına eklenerek Ermeni Vilayeti oluşturulur. Ermeni Vilayeti kurulduğunda bölgede yaşayan Türk nüfus kademe, kademe azaltılıp, Ermeni nüfusu artırılmıştır. Ermenilerin İrevan,Nahçıvan ve Karabağ’a göç ettirilmesi bölgenin yerli halkı olan Azerbaycan Türkleri ,Silahlı Ermeni çetelerinin katliamları sonucu kendi yurtlarını terk etmek, zorunda bırakılırlar. Can ve mal güvenliği kalmayan Azerbaycan Türkleri yurtlarını terk ederek komşu Osmanlı ve İran Devletlerine sığınırlar. Birinci Dünya Savaşı’ı sona erince, Revan Ermenistan’a katılır. Doğu bölgesinde ilerleyen Osmanlı Kuvvetleri Revanı zapt eder,1918 yılında Osmanlı başkenti Revan olan Ermenistan’ı tanır. Gümrü Antlaşması ile,2 Aralık 1920’de Revan’da yaşayan Türklerin Anadolu’ya göç ettirilmelerine izin verilir.13 Ekim 1921’de imzalanan antlaşma ile Türkiye –Ermenistan sınırları belirlenir,
Revan aynı yıl, oluşturulan Ermenistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti’nin Başkenti olur.
Ermenilerin Azerbaycan arazilerine göç ettirilme politikası, son iki yüzyılda başarılı bir şekilde,gerçekleştirilir. 1905, 1918, 1948, 1953, 1988-1994 yıllarında Rus ve Ermeni güçleri
tarafından etnik temizleme yapılır. Azerbaycan Türkleri bin yıllar boyunca yaşadıkları Revan
topraklarından sürülerek yok edilir, Ermenistan Devleti başarılı bir şekilde kurulur ve tüm
dünya tarafından tanınmış olur.

YORUMLAR

  • 0 Yorum