IĞDIR ÜNİVERSİTESİ IĞDIR MESLEK YÜKSEKOKULU ÖĞRETİM GÖREVLİSİ SÖZER AKYILDIRIM
TRT ERZURUM RADYOSUNUN CANLI YAYIN KONUĞU OLDU
Iğdır Üniversitesi, Iğdır Meslek Yüksekokulu Öğretim Görevlisi Sözer AKYILDIRIM, Atatürk Üniversitesi
Ortadoğu ve Orta Asya -Kafkasya, Araştırma ve Uygulama Merkezi tarafından,23.07.2021 tarihinde
düzenlenen ‘’YETİMLER BABASI KAZIM KARABEKİR’İN YETİM ÇOCUKLARI ULUSLARARASI
SEMPOZYUMU’’ hakkında TRT Erzurum Radyosunun canlı yayın programına katıldı.
Öğretim Görevlisi Sözer AKYILDIRIM,’’YETİMLER BABASI KAZIM KARABEKİR PAŞA’nın sevgi ve şefkat
yönünü şöyle anlattı :
Kurtuluş savaşının önde gelen komutanlarından Kazım Karabekir
Paşa, 15.Kolordu Komutanı olarak Doğu Anadolu’da görev yapmıştı.
Görevi süresince başarılı askeri faaliyetlerinin yanında bölgenin
sosyal, kültürel ve eğitim alanında da kalkınması için önemli görevler
üstlendi. Yıllardır süren savaşların sonucunda Doğu vilayetlerinde
binlerce şehit çocuğu, yetim ve öksüz kalmış çocuk bulunmaktaydı. Bu
çocuklar sefalet içerisinde yaşam mücadelesi vermekteydi. Sahipsiz
kalmış bu çocukların yeniden hayata kazandırılması için yapılması
gereken belliydi: Sokaklardan kurtarmak ve iyi bir eğitim vererek
meslek sahibi yapmak. Kazım Karabekir de bu amaçla bölgede birçok
eğitim öğretim kurumu kurarak yetim, sahipsiz kalmış bu çocukların
eğitim alması için mücadeleye başladı.
Çocuklar Ordusu Teşkilatı 1919’da Erzurum’a giderken Bayburt’ta
gördüğü bakıma muhtaç çocukların Erzurum’a götürülme emrini verdi.
Kimsesiz çocuklara meslek kazandırmak amacıyla 24 Mayıs 1919’da
Erzurum Darüleytam’ından ( Yetim Yurdu ) aldığı 12 yaşından küçük
33 çocuğu iki Kolordu’luk sanayi takımlarına dahil etti. Kimsesiz
çocukların sayısı fazla fakat fiziki şartlar yeterli değildi. İşgalden dolayı
birçok bina yıkılmış ve eğitim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi
imkansızdı. Bu kapsamda onarılması ilk iş oldu. 1 Ekim 1919’da gece
yatılı okulu açıldı. Temel eğitim veren okulların haricinde mesleki
eğitim veren okullar da ayrıca önem verilen bir konuydu. Bu amaçla
Erzurum’da bulunan Firdevsi Kışlasındaki İş Ocağına yüz kadar çocuk
nakledildi. Bu ocakta otomobil tamiri ve şoförlük eğitimi de
verilmekteydi. Kısa süre sonra mektebe bağlı bir de Kuyumculuk
Mektebi açıldı. Mayıs 1920’ye gelindiğinde Erzurum’daki çocukların
mevcudu 1650’yi bulmuştu. Karabekir 1 Mayıs 1920’de Erzurum
halkının da katıldığı bir programda, kurmuş olduğu bu teşkilata
Çocuklar Ordusu Teşkilatı adını verdiğini ilan etti.
Kars’ta Ermenileri mağlup eden Karabekir, Çocuklar Kasabası için
Sarıkamış’ı tercih etti. Karabekir aynı zamanda Sarıkamış’ı ordusu için
karargâh merkezi haline getirdi. Karargâhın buraya taşımasında
Ruslardan kalma birçok modern binanın olması etkili oldu. Karabekir
şehirdeki modern binaları Çocuklar Ordusu Teşkilatının eğitim
faaliyetleri için de bulunmaz bir fırsat olarak görmüş ve burayı
Çocuklar Kasabası haline getirmiştir. Karabekir karargâhın
taşınmasından sonra Erzurum’da kurmuş olduğu okullardan bir
kısmını Sarıkamış’a getirtti. Ancak yapılan yalnızca bir nakil işi değil,
asıl yapılmak istenen bir Çocuklar Kasabası haline getirilmek
istenmesiydi. Doğu illerinde eğitimi, sosyal hayatı, zanaatı geliştirmek,
bakıma muhtaç yoksul ve yetim çocukları hayata hazırlamak için 12
Kasım 1921’de Çocukları Himaye Cemiyeti adında bir de cemiyet
kurdu. Böylece Erzurum’da başlatmış olduğu eğitim faaliyeti
Sarıkamış’ta artarak devam ediyordu.
1922 yılına gelindiğinde Çocuklar Ordusu Teşkilatı; Sarıkamış; Trabzon,
Kars, Kağızman, Beyazıt, Iğdır, Ardahan, Artvin, Rize, Sürmene ve Erzincan
dahil olmak üzere 17 Alay halinde örgütlenmişti. Tüm okullar Sarıkamış’ta
bulunan Çocuklar Ordusu Teşkilatına bağlı idi. Her okulun aynı tarzda bir
bayrağı vardı ve bayrak üzerinde alayın numarası bulunmaktaydı. 1923
yılında bu okullardaki çocukların sayısı 6000’e yaklaşmıştı. Karabekir
yalnızca yetim Müslüman çocuklara değil yetim Ermeni çocuklarına da aynı
muameleyi yapmıştı. Trabzon’da bir okulu yetim kalmış olan Ermeni
çocukları için tahsis etmişti. Kazım Karabekir Paşa bizzat örgütlediği bu
eğitim-öğretim faaliyeti ile bölgedeki yetim, öksüz çocuklara sahip çıktı.
Sahipsiz çocukları ölümden sefaletten kurtararak onların meslek sahibi
olmalarını sağladı. Bu çalışmaları ile Doğudaki askeri başarılarının yanına
bölgedeki çocukların da babası oldu. ‘Yetimler Babası’ olarak anılmasını hak
etmişti.
YORUMLAR