MÜSLİM OĞUZ

MÜSLİM OĞUZ

muslimoguz@windowslive.com

BİZ TÜRK’ÜZ! YALNIZ TÜRKÇE ÇALAR, YALNIZ TÜRKÇE OYNARIZ…

22 Kasım 2020 - 20:27

BİZ TÜRK’ÜZ! 

YALNIZ TÜRKÇE ÇALAR, 

YALNIZ TÜRKÇE OYNARIZ… 

 

“Kimse İran’a düşman değil,” yazıma yorum yapan bir Karslı hemşehrim diyor ki;  

“Güzel çalıyorsun üstadım ama yanlış oynuyorsun.  

Batı ve Siyonist kampında beslenen Gamohçu ve Pantürkistlerle, mukavemet ve İran kampı nasıl kardeş olacak? Ya İrandan vazgeçeceksin ya da siyonist Turancılardan.  

Anlaşılan sen İrandan vazgeçmişsin, biz de ırkımızdan olan siyonist Turancılardan!” 

 

Aman Allah’ım! 

Ne kadar ucuz,  

Ne kadar cahilce, 

Ne kadar haddini bilmez,  

Ne kadar öz elinden, gününden kopmuş,  

Ne kadar mezhep afşonuyla beyni yıkanmış, 

Ne kadar mankurt olmuş içimizden biri’nin, 

Ne kadar haddini bilmez, şuursuz, bahtsız ithamı? 

 

Türk Devletleri Birliği demek olan Turancılık ne zamandan beri Siyonistlik oldu? 

DAHA KURULMAMIŞ OLAN, AMA” TÜRK DEVLETLERİ BİRLİĞİ!” ADINDAN BİLE EN ÇOK KORKAN SİYONİSTLER İKEN,  

“TÜRK BİRLİĞİ”NİDEN bahsedenleri SİYONİSTLİK ile itham etmek, 

Ne akıl dışı bir iddia! 

Ne haksız bir damga! 

 

TÜRK DEVLETLERİ BİRLİĞİ’NİN kurulmasından, 

En başta Rusya korkuyor, anlıyoruz! 

İsrail korkuyor, anlıyoruz!  

Kendisini dünyanın patronu sayan ABD korkuyor, anlıyoruz! 

Avrupa birliği korkuyor, anlıyoruz! 

ABD’nin, İngiltere’nin, Avrupa’nın maşası, uydusu, uşağı olan Arap ülkeleri korkuyor, anlıyoruz! 

Peki, siz niçin korkuyorsunuz? 

 

Bir Türk olarak, kraldan fazla kralcı kesilip, İran adına korkuyorsanız, korkunuz yersiz.  

Çünkü Türk Devletleri Birliği, İran’ın mücadele ettiği ABD şeytanı ve İsrail için de korku kaynağı!  Bu şer cephesine karşı İran’ın da gücüne güç katacak!  

 

Bak, bir İran milletvekili birkaç gün önce İran meclisinde yaptığı konuşmada, 

 “Türkiye- Nahçıvan- Azerbaycan bağlantısına izin vermemeliyiz.  

Nahçıvan-Azerbaycan koridoruna müsaade etmemeliyiz.  

O zaman Türkiye istediğini elde etmiş olur.” Dedi. 

 

Bu sözlerini okuyunca hayratler içinde kaldım. 

Çünki Türkiye ile Azerbaycan’ın ve Türk dünyasının bağlantısını kesmek için, 

Öz be öz Azerbaycan toprağı olan ZENGEZUR BÖLGESİ’Nİ Ermenilere veren Stalin idi! 

Şimdi görüyoruz ki aradan yüz sene geçmiş olsa da, 

İran milletvekili de tıpkı Stalin gibi düşünüyor! 

 

Demek ki Rusya gibi onların da korkusu var! 

Demek ki onlar da Ruslar gibi düşünüyor,  

Türkiye’nin kardeşi Azerbaycan ve diğer Türk cumhuriyetleriyle kara bağlantısını istemiyorlar!  

Türk dünyasının baş düşmanı olmuş olan Stalin ile aynı düşüncede olmak kardeşliğe sığar mı? 

Bu sözler benim kanıma dokundu. 

SİZİN DOKUNMADI MI?

 

Biz nasıl ırkçıyız ki,

Biz nasıl Pantürkist yani Türk Birliğini isteyeniz ki,

Kendimizi Ebu Zer sayıyoruz?

Mikdat, Ammar, Selman-ı Farisi sayıyoruz?

İmam Ali’yi,  İmam Hasan’ı, İmam Hüseyin’i,

Hz. Fatma’yı, Hz, Zeyneb’i

Ehlibeyt’i kendimiz sayıyoruz,

Kendimizden sayıyoruz?

 

 Arap birliği,

Avrupa birliği,

Rusya’nın Bağımsız Devletler Topluluğu,

 Amerika Birleşik Devletleri oluyor da,

Türk Devletleri Birliği olmuyor mu?

Onların dünyaya zararı yok da,

Türk Devletleri Birliği’nin mi olacak?

 

Ermenistan, işgal ettiği Azerbeycan toprağında İran’a komşu olunca tehlike olmuyor,

İran hududa asker yığmıyor ama Azerbaycan işgal edilmiş toprağını kurtarıp orada karakol kurunca İran için tehlike oluyor öyle mi?

 

İran devrim muhafızı’nın

Hudaferin köprüsünü işgal eden Ermeni’ye nişan almayıp,

O köprü kurtarılınca ziyaret eden Azerbaycan devlet başkanı İlhaam Aliyev’i silahının nişangâhına oturtması kardeşliğe sığar mı? Kardeşlikten vazgeçtik, komşuluğa sığar mı?

 

Azerbaycan’ı sevenleri,

Yüreği Azerbaycan için çarpanları,

 Gamoh denen, karanlık, sisli, gri Gamoh ile ilişkilendirmeniz ne kadar haksızca ve akılsızca bir damgalama?

Kim bu Gamoh?

Tanımayız, bilmeyiz, basından, sosyal medyadan takip ettiğimiz kadarıyla tasvip etmeyiz.

Ama “Azerbaycan! Azerbaycan!” dediğimiz için bizi gamohçu ilan erdersiniz?

Bilin ki Ermenistan yanlısı tutumunuz ile İran’ın yarı sahibi olan otuz milyon Azerbaycan Türkünü küstürüp, Gamoh’un ekmeğine yağ sürüyorsunuz?

 

Biz ırkçı değiliz. 

Eğer yaşasın Türkiye, 

Yasasın Azerbaycan dediğimiz için ırkçı diyorsanız, 

Irkçıyız evet. 

Canımız ırkımıza kurban. 

Aslını yitiren haramzade değiliz biz! 

Türküz, Müslümanız, Ehlibeyti seviyoruz ve bununla gurur duyuyoruz. 

 

Biz her ortamda ABD ve İsraile karşı İran'ı savunmuşuz, savunuruz. 

 “Ya İrandan vazgeçeceksin ya da siyonist Turancılardan.” Sözü ne kadar itici, ne kadar saçma? İran’a zarar verdiğinizi anlamayacak kadar kin ve nefrete bürünmüşsünüz. 

Sizin aklınızla İran’dan vazgeçecek değiliz. 

Sizinle bizim İran’a bakış açımız farklı. 

İran’la işbirliği, güç birliği yapmak ayrı, 

İran’ın kölesi, uşağı olmak ayrı şeydir. 

Ve görünen o ki siz bu ikincisisiniz. 

Bu kadar çok seviyorsanız, gidin, İran’da yaşayın. 

 

Türk ırkı asla Siyonist değildir, olmaz, olamaz. 

Siyonistlerden en çok darbe yiyen Müslüman millettir Türkler. 

Türkiye ve İran, İslam dünyasının,  

İsrail, ABD ve İslam düşmanı diğer hıristiyan ülkelere karşı iki güçlü devletidir.  

Bu yüzden birbirlerinin mütteafiki olmak zorundadırlar. 

İkisi de birbirine muhtaçtır. Biri giderse Allah korusun, diğeri de gider! 

Bu yüzden dediğiniz gibi İrdan’dan vazgeçmiş değiliz, vazgeçmeyiz, merak etmeyiniz. 

Ama İranın da Azerbaycan'ın düşmanı Ermenistana açık tavırla karşı çıkması,  

Ermenilere nefes aldırdığı kapıyı kapatması gerek. 

 

Hemen her fırsatta, 

Irkçı yakıştırmanıza cevabımız da şudur; 

Azerbaycan’ın yanında olmak Azeri ırkçılığı ise,

Siz kimin yanındasınız peki?

Sizin gibi, Bize ırkçı, turancı, milliyetçi diyen,

Ermeni’nin, Rum’un, Rus’un, Fransız’ın, yanında mı?

O zaman biz size ne diyelim peki

 

Bize “Kavmiyetçi!”deyip, 

Güya İslami kılıf giydirmeye kalkışanlar! 

İslamı sizden öğrenecek değiliz. 

Ne olup, ne olmadığını çok iyi biliyoruz çok şükür.  

Biz milliyetçiyiz. 

Milliyetçilik milletini, 

Yani sizin değiminizle kavmini sevmektir. 

Şimdi söyleyin bakalım, 

Bu dünyada, dinli, dinsiz, 

Milletini sevmeyen, 

Hadi sizin değiminizle,”Kavmiyetçi!” olmayan mı var? 

 

Bir Arap ne kadar Arap ise, 

Bir Fars ne kadar Fars ise, 

Bir Fransız ne kadar Fransız ise, 

Bir Ermeni ne kadar Ermeni ise, 

Bir rus ne kadar rus ise, Bir Alman ne kadar Alman ise, 

Biz garip Türkler de o kadar Türküz işte. 

Onlar ırkçı ise biz de ırkçıyız. 

Onlar ırkçı değilse biz de ırkçı değiliz.  

Anlaşıldı mı? 

Anlatabildik mi? 

 

Bir de kötü bir şeymiş gibi, 

“Pantürkizm!” damgası vuruyorsunuz! 

Pantürkizm, Türklerin birliği demektir. 

Peki, bundan niçin korkuyorsunuz? 

Türk milletinin, işde, dilde, fikirde;  

Kültürde, inançta, iyi, kötü günde,  

Saşavta, barışta, kalkınmada birlik olması sizi niçin rahatsız ediyor? 

Birlik olmayıp da birbirimizin gırtlağına mı sarılalım? 

Rumu, Ermenisi, Yahudisi, ABD’si, Avrupalısı, Rus’u, Çini,  

Birlik olmamamızı, birbirimize düşmemizi ister. 

Siz de mi onlarla aynı şeyi istiyorsunuz? 

Siz de mi onlarla birliksiniz?  

Arap birliği,

Avrupa birliği,

Rusya’nın Bağımsız Devletler Topluluğu,

 Amerika Birleşik Devletleri oluyor da,

Türk Devletleri Birliği olmuyor mu?

Onların dünyaya zararı yok da,

Türk Devletleri Birliği’nin mi olacak?

 

Biz sizin damgaladığınız gibi ne ırkçıyız, ne kavmiyetçi. 

Irkımızı, kavmimizi seviyor,  

Birlik olmak, birlik içinde yaşamak istiyoruz. 

Hepsi bu. 

 

Siz nesiniz peki? 

Ne o yanlı,  

Ne bu yanlı, 

Ortada kalmış, 

Ne İsa’ya, 

Ne Musa’ya yaranmış, 

Kimliğini kaybetmiş mankurt mu? 

 

ELİNİZDE KOZ OLARAK KULLANDIĞINIZ, 

EHLİBEYT SEVGİSİNE GELİNCE; 

EHLİBEYT’İ SEVMEK, 

ONA SALAT VE SELAM GÖNDERMEK ALLAH’IN EMRİDİR. 

EMRİ BAŞIMIZ ÜSTE! 

EHLİBEYT’İ SEVMEK KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİL, 

EHLİBEYT’İ SEVMEYEN ZATEN SÜFYANİ’DİR, MÜSLÜMAN DEĞİL! 

 

Şimdi gelelim özele; 

Çalıp oynamaya gelince, 

Ben ömrümde çalıp oynamış biri değilim. 

Neysem oyum. 

 

BEN TÜRK’ÜM! 

YALNIZ TÜRKÇE ÇALAR, 

YALNIZ TÜRKÇE OYNARIM… 

 

Yaradan’ım Allah’tır.

Dinim İslam’dır.

Kitabım Kur’an’dır.

Peygamberim Muhammet’tir.

İmamım, İslam’ın âlimi, kalemi ve kılıcı İmam Ali’dir.

Bindiğim gemi,

Peygamberimin “Nuhun gemisi ” dediği Ehlibeyt gemisidir.

Başka gemilere binmem!

 

Peygamberimden sonra çıkarılan,

Peygamberimizin ve ilk Müslümanların zamanında olmayan,

Müslümanları bölüp parçalayan,

Allah’ın dini İslam’ın yerine konmaya çalışılan,

İnsanların çıkardığı mezhebe, tarikata, cemaate itibar etmem.

Mezhebi dinimin yerine koymam.

 

Türk’üm, milletimi severim.

Başka milletlere de saygı duyarım.

Milletimin dostuna dost, düşmanına düşmanım.

 

Yalnızca Allah’a kulluk eder,

Yalnızca O’nun rızasını kazanmaya çalışır,

Yalnızca O’nun kınamasından çekinirim.

Gönlü, Allah’ın evi sayar, kırmaktan korkarım.

 

Adalet ve özgürlük şiarımdır.

Ülkemi, vatanımı, miletimi, bayrağımı severim.

Biliyorum ki onlar varsa,

Ben de dinimle, imanımla varım, yoksa, yokum!

 

Bu yalan dünyada,

Gönül kırmamış,

Hoş bir sada,

Güzel bir tebessüm bırakabilmiş,

Allah’ın rızasını kazanabilmişsem,

Ne mutlu bana.

 

Ben bütün yüreğimle, 

“YAŞASIN ÜLKEM TÜRKİYEM! 

YAŞASIN KARDEŞ ÜLKEMİZ AZERBAYCAN! 

YAŞASIN TÜRK DÜNYASI” diyorum. 

 

Siz de yaşadığınız,  

Ata-ananızın mezarlarının bulunduğu, 

Allah gecinden versin, 

Öldüğünüzde özünüzün de gömüleceği bu vatanı değil de, 

Gönlünüz kimi diliyorsa,  

Ona yaşasın deyin. 

TÜRKİYE ÖZGÜR ÜLKEDİR! 

VESSELAM!