
Doğa ve göksel unsurlar; bireysel ve toplumsal etkinliklerde coğrafyaya ve coğrafyanın şartlarına göre değişiklik gösterse de belirleyici rol oynar. Türkler, kendi güçleri ve yetkinlikleri dışındaki dağa, nehire, denize, aya, güneşe, yıldıza, toprak anaya, gök babaya... anlam yüklemiş ve kutsal saymıştır. Türklerin geleneksel inanç sisteminde, göğün altıncı katında “ay baba”, yedinci katında “gün ana, güneş ana” vardır.
Göçebe, yarı göçebe yaşayan, tarım ve hayvancılıkla uğraşan toplumlarda hem ayın evreleri hem de güneşin vakitleri hayatın planlamasında önemli rol oynadığı için atasözlerinde, deyimlerde geleneksel inanışın, halk arasındaki yansıması görülür. Gök cismi olmasının ötesinde geleneksel zamanı düzenleyip şekillerindiren kozmik takvim ay için, Altay'da çok sık duyduğum bir söylem vardı: “ayın yenisi”. Yeni bir işe başlamada, yeni bir eve taşınmada, göç ve yolculuklarda, şaman ritüellerinde, bir işe niyet almada... ayın yenisine, yeni aya denk getirmeye özen gösterilir. Yeni başlangıçlara atfedilen olumlu yüklemeler, olumlu anlamları taşıdığı için ayın başlangıcı uğurdur. Üzerinde çalıştığım Tuvaların Alday-Buuçu Destanındaki çok sevdiğim toplumsal dışavurumun karşılığını, Altay'da yaşamanın mutluluğu güzeldi:
-Bo hün bolza aynıŋ çaazı, hünnüŋ ertezi, eki hün çüve. Aragalap darılap nayırlap, ırlajıp turgaş, oglumnun adıŋ adaar siler. “Bugün ayın yenisi, günün başlangıcı, iyi bir gün. Içki içip bayram edip şarkı söyleyerek oğlumun adını adlandırırsınız.” (229-230)
Şıyaan am, üş hongaş, aynıŋ çaazında, hünnüŋ ekizinde Han-Buuday-daa çer çurtunduva körüp çoruur dep beletkeni bergen. “İşte böyle imiş, üç gün sonra ayın yenisinde, günün iyisinde Han-Buuday obasına dönmeye hazırlanıvermiş.” (1210-1211)
Bugün gerçekleşecek yeni ay kutlu olsun, kut getirsin.


YORUMLAR