KARABAĞ  AYAĞA KALKIŞ VE ŞAHLANIŞTIR

KARABAĞ  AYAĞA KALKIŞ VE ŞAHLANIŞTIR

  2020'de her zaman olduğu gibi Ermeniler yeniden saldırdılar. Top  ve roket sesleri dağların eteklerinde yankılanıp Azeri Türklerinin yaşadığı yerleşim birimlerine düştüğünde yürekler ve ciğerler yeniden dağlanmaya ve gözyaşları yeniden sel olup akmaya başladı. Korku ve panik tüm Karabağ semalarında kol geziyor ve karabulutlar bir türlü dağılmıyordu.

  Azerbaycan tam iki yüz yıldan beridir, bu korku ve kaygıyla yaşıyor ve devamlı olarak ricat etmek zorunda kalıyordu. Ermeniler, Rusların desteğiyle bir kez daha saldırı başlattı diye düşünülüyor ve kurtuluşun zorluğu üzerinde derin derin düşünülüyordu. Halk korkunun ve endişenin en koyusunu yaşıyordu. Zira 1. Karabağ  Savaşı'nda ve Hocalı katliamında bunu iliklerine kadar yaşamıştı. İki yüz yıldır zaman zaman yapılan savaşlarda Ruslar ve Ermeniler her saldırdıklarında bir kez daha ilerliyor ve önüne gelen Türk halkını çoluk çocuk dinlemeden kırıp geçiriyordu.

   Azerbaycan Türk'ü yaslı yaralıydı. Geçmişten günümüze kadar bir güven bunalımı yaşıyordu. Ermenilerin başlattığı her savaşta Rus parmağı ve Rus desteği aramaları normalleşmişti. Onlar için Rusların önünde durmak ölümü ve yıkımı göze almak demekti. Umut çıkıp gitmiş ve güven zaten görünmez olmuştu! Azerbaycan'ın güvene, umuda ve zafere şiddetle ihtiyacı vardı.

  Azerbaycan bu şartlar altında yeniden savaşın yolunu tutuyordu. Artık bıçak kemiğe dayanmış ve bu kına o kınaya benzemez olmuş ve dahası milletimizi "namus basmıştı."  Türkiye "Ordumuzla, canımızla, kanımızla ve bütün gücümüzle Azerbaycan'ın yanındayız" diyordu. 86 milyonluk Türkiye savaşa hazırlanıyor ve karşısına çıkacak güçlerle gırtlak gırtlağa, boğaz boğaza savaşacağını ilan ediyordu.

  Türkiye'nin, üçüncü dünya savaşının çıkması pahasına, Azerbaycan'ın arkasında durma kararlılığını göstermesi, Hristiyan ülkelerinin ve özellikle Rusya'nın müdahalesini önlemeye kafi gelmişti. Çünkü hiçbir devlet Ermenistan'dan ötürü üçüncü dünya savaşını göze 
alacak pozisyona girmek istemiyordu. 

   Azerbaycan toprağının % 20'sinin 30 yıldan beri Ermenilerin işgali altında olması Türk milletinin zoruna gidiyordu. Türkiye'deki Şiî- Caferi Türklerinin  Lideri Selahattin Özgündüz'ün "Bu zafer başımızı dikeltti(yükseltti)! 30 yıldır başımız aşağıdaydı!" demesi herşeyi aydınlatıyordu. Azerbaycan Ordusu tam 44 gün canını dişine katarak Ermenilerin hakkından gelmesini bilmişti. 8 Kasım Karabağ Zaferi bu bölgede kazanılmış iki asırlık ricatın geriye dönüşünün başlangıç zaferidir.  Ve bu zafer, 50 milyonluk Azerbaycan Türk Milletinin iki yüz yıl önce iki parçaya bölünmüş vatanın  yeniden birleşmesi için kazanılmış öncü bir zaferi
dir. 8 Kasım Karabağ Zaferi kutlu olsun! İki gardaş millet var olsun!

  FAHRETTİN MASUM BUDAK