TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI VE PANTÜRKİZM.

TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI VE PANTÜRKİZM.

   Türk Devletleri Teşkilatı her toplanıp dağıldığında umutlarımızı bir kat daha artıyor. Her yıl düzenli olarak toplanıp yeni kararlar alarak ülkelerine döndüklerinde Türk Dünyası'nın şevk ve heyecanı her zaman olduğu gibi tavan yapmaya devam ediyor. Acaba yetkililer hangi kararları aldılar ve hangi düzenlemeleri kabul ettiler diye bu toplantılara milletimiz pür dikkat kesiliyor.

   Görünen odur ki, bu toplantıların hiç biri boş geçmiyor. Her birinde alınan kararların hayata geçirilmesi için yoğun çaba sarfediliyor. Gerçekleştirilen ve organize edilen zirvenin her birinde Türklüğün kaderini değiştirecek meselelere parmak basılıyor. 

  Müşterek Türk alfabesine geçildi. Türk Devletleri Teşkilatı diye adımız netleşti. Ortak bayrağımız tesçillendi. 34 harfli alfabemiz kabul edildi. İlişkiler sıklaştı ve yoğunlaştı.
Kültürel alışverişe Ticari alışverişler eklendi. Kısaca kurulmasını istedğimiz evin tuğlaları birer birer örülüyor.

   Teşkilat, en son Azerbaycan- Gebele'de, 7 Ekim 2025 tarihinde 12. Zirve Toplantısını yaparak milletimize aynı yolda yürüyeceğimizin kararlılığını bir kez daha gösterdi. Burada daha önce alınan bir kararın farklı bir eylemle buluşturulması ve sağlanan ortak alfabe biriliği ile 34 harfle Dede Korkut Destanı'nın basılıp Türk dünyasına dağıtılmasının kabul edilmesi milletimiz tarafından sevinçle karşılandı.

  Ayrıca hemen bu zirvenin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzaladığı bir kararnameyle, Türk Coğrafyası'ndan Türkiye'ye gelen soydaşlarımızın artık yabancı sayılmayacağı, isterse çalışabileceği ve isterse ikamet edebileceğinin hakkının tanınması  Pantürkizm idealine hizmetin en büyük göstergesi olarak değerlendirildi. Bu bir anlamda serbest dolaşımın ve karşılıklı kaynaşmanın, bir potada şekillenmenin, birlikte kazanmanın ve birlikte yaşamanın önünü açmak demektir.

   Türk Devletler Teşkilatı Zirve Toplantılarında, Turan'a ve Türk Birliği'ne giden yolda verdikleri mücadeleyi, sarfettikleri gayretleri takdirle karşılıyoruz. İleride tıpkı Avrupa Birliği'nde olduğu gibi sınırların kalkmasını ve serbest dolaşımın önündeki engellerin aşılmasını ve karşılıklı ortak pazarın kurulmasını iştiyakla istiyoruz. İsmail Gaspıralı'nın dediği gibi "Dilde, Fikirde, İşde Birlik" şiariyla hareket etmek en önemli önceliğimiz olmalıdır.

  Ayrıca ortak dolaşım ve ticaretin yanında ortak orduya şiddetle gereksinim duyuyoruz. Ortak orduya sahip olmak demek, Asya'nın, Avrupa'nın ve Ortadoğu'nun en güçlü savunma ordusuna sahip olmak demektir. Eğer ortak ordumuzu kurabilirsek, mazideki o ihtişamlı günleri geri getireceğimize ve buradan da geleceğe taşıyıp zirveyi zorlayacağımıza inancımız tamdır.

   Türk Devletleri Teşkilatı 1992'den beri çeşitli adlar altında bugüne kadar emin adımlarla ilerlemeye çalıştı. Yüce milletimize daima umut ve heyecan aşıladı. Zaman zaman dış odaklardan kaynaklı birtakım zorluklar yaşadıysa da geliştirdiği siyasi tutum ve manevralarla bu zorlukları aşa aşa ilerlemesini bildi.

  Şayet güvenle, ihtiyat ve istikrarla yoluna devam eden bir Türk Devletleri Teşkilatı yaratabilirsek, önümüzdeki ilk çeyrek asırda milletler ailesinin bulunduğu sıralamanın üçüncülüğüne rahatlıkla yerleşebilece
ğimizi söyleyebilirim.

 FAHRETTİN MASUM BUDAK