TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI 12. ZİRVESİNİN ARDINDAN

TÜRK DEVLETLERİ TEŞKİLATI 12. ZİRVESİNİN ARDINDAN

21. yüzyılın kodlarını, Türk ve dünya siyaseti açısından doğru anlamak ve yerinde yorumlamak büyük bir önem taşımaktadır. Bugün “büyük bir köy”e dönüşen dünyamız, bir yandan küreselleşmenin rüzgârıyla savrulurken, diğer yandan yerelleşmenin köklerine tutunmaktadır. Ekonomik, kültürel, siyasal, eğitimsel ve iletişimsel alanlardaki zorunluluklar; “Türk Dünyası” kavramını daha belirgin, daha somut bir kimliğe büründürmüştür. Bu kadim dünyada, yerel ile küresel arasında bir köprü olan Türk Dünyası, adeta bir geçiş kapısı konumundadır.
Avrupa kıtasından daha geniş bir coğrafyaya yayılan ve yaklaşık 300 milyonluk bir nüfusu barındıran Türk Dünyası; “Dilde, fikirde, işte birlik” ülküsünü rehber edinerek, yeni başarılara ve yeni oluşumlara imza atmakta, geleceğe emin adımlarla yürümektedir. Türk Dünyası Başkenti çalışmaları, Türk Devletleri Teşkilatı bu yürüyüşün en somut nişanelerindendir.
Temelleri 1992 yılında atılan Türk Dili Konuşan Ülkeler Zirvesi, 3 Ekim 2009’da Nahçıvan’da Türk Konseyi adıyla kurumsallaşmış; 12 Kasım 2021’de İstanbul’da Türk Devletleri Teşkilatı adını alarak bugünkü kimliğine kavuşmuştur. Genel Sekreterliği İstanbul’da bulunan teşkilatın dönem başkanlığı, 6–7 Ekim 2025 tarihlerinde Azerbaycan’ın Gebele kentinde gerçekleştirilen 12. Zirvede, Kırgızistan’dan Azerbaycan’a devredilmiştir. Azerbaycan, bu görevi, 2026’da Türkiye’de yapılacak zirveye kadar sürdürecektir. Birliğin temel amacı; Türk devletleri arasındaki iş birliğini güçlendirmek, bölgesel ve küresel barışa katkı sunmak, ortak kültürü ve değerleri geleceğe taşımaktır.
Gebele’de yapılan 12. Zirve, geçmişi geleceğe bağlayan ortak vizyonun bir mührü olmuştur. Teşkilatın bayrağı da bu vizyonun sembolüdür: Bağımsızlığı, özgürlüğü ve barışı simgeleyen turkuaz mavisi renk Kazakistan bayrağından; hilal Türkiye bayrağından; sekiz köşeli yıldız Azerbaycan bayrağından; güneş ise Kırgızistan bayrağından esinlenmiştir. 
Zirvede; ekonomi, güvenlik, askerî iş birliği, siyaset, dış politika, bilim, teknoloji, uzay, kültür, eğitim, dil ve iletişim gibi birçok alanda önemli kararlar alınmıştır. Öne çıkan bazı kararlar şunlardır:
15 Aralık’ın “Dünya Türk Dili Ailesi Günü” olarak kutlanması, ortak Türk alfabesiyle eserlerin basılması, 1926 Bakü Türkoloji Kongresi’nin 100. yılı anma etkinliklerinin düzenlenmesi, ortak askerî tatbikatların gerçekleştirilmesi, üye devletler arasında dayanışma ve uzlaşı esaslarının pekiştirilmesi… Böylece Türk Dünyası, geçmişin köklü mirasını geleceğin ufkuyla birleştirerek; ortak kültürün güneşi altında, bağımsız, özgür ve barış dolu bir geleceğe doğru kararlılıkla yol almaktadır.